azılı

azılı
1. آبد [آبِد]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
2. أشرس [أَشْرَس]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
3. جارح [جارح]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
4. جبار [جَبَّار]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
5. خاطف [خاطِف]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
6. خطاف [خَطَّاف]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
7. دكتاتور [دِكْتاتُور]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
8. دكتاتوري [دِكْتاتُورِيّ]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
9. ديكتاتور [دِيكْتاتُور]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
10. شديد [شَدِيد]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
11. شرس [شَرِس]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
12. صلب [صُلْب]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
13. ضار [ضارٍ]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
14. ضليع [ضَلِيع]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
15. طاغ [طاغٍ]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
16. ظلام [ظَلَّام]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
17. ظلوم [ظَلُوم]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
18. عات [عاتٍ]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
19. عارم [عارِم]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
20. عتي [عَتِيّ]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
21. عرمرم [عَرَمْرَم]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
22. عساف [عَسَّاف]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
23. عظيم [عَظِيم]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
24. غاشم [غاشِم]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
25. غرير [غَرِير]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
26. قاهر [قاهِر]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
27. قوي [قَوِيّ]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
28. كاسح [كاسِح]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
29. كاسر [كاسِر]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
30. متأمر [مُتَأَمِّر]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
31. متعجرف [مُتَعَجْرِف]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
32. مرير [مَرِير]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
33. مزهو [مَزْهُوّ]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
34. مفترس [مُفْتَرِس]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
35. مياس [مَيَّاس]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan
36. عنيف [عَنِيف]
Anlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan

Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • azılı — sf. 1) Gözü bir şeyden yılmayan, azgın Azılı katil. 2) mec. Çok şiddetli, korkunç En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Rohingya villages — Villages inhabited by the Rohingya people of Myanmar (Burma).Akyab township*Santouli *Zailla fara *Folthon (Plok Taung) *Bodor Muham *Amla fara *Mouloi fara *Hocái fara *Nazir fara *Joltahán fara *Buhá fara *Kongsi(Hoñsi) fara *Ruáinggá(Rohingya) …   Wikipedia

  • Atze (Name) — Atze ist eine alte deutsche Kurzform, die für andere Namen mit dem Anfangsbuchstaben A entstand. Der Begriff wird seit langem nicht nur als Name, sondern auch als Bezeichnung für einen Freund, Bruder oder Kumpel verwendet. Die Verwendung in… …   Deutsch Wikipedia

  • Haugsdorf — Haugsdorf …   Deutsch Wikipedia

  • Jetzelsdorf — Dieser Artikel beschreibt die österreichische Marktgemeinde Haugsdorf. Für die gleichnamige tschechische Ortschaft; siehe Hukovice (Velká Kraš). Wappen Karte …   Deutsch Wikipedia

  • Kleinhaugsdorf — Dieser Artikel beschreibt die österreichische Marktgemeinde Haugsdorf. Für die gleichnamige tschechische Ortschaft; siehe Hukovice (Velká Kraš). Wappen Karte …   Deutsch Wikipedia

  • Rober Hatemo — (* 25. Dezember 1974 in Çanakkale) ist ein türkisch armenischer Popmusiker. Leben Sein erstes Album Esmer wurde 1997 veröffentlicht. Das zweite Album Sen Farklısın wurde 1998, das dritte Azılı Bela 2000 veröffentlicht. Danach machte er drei Jahre …   Deutsch Wikipedia

  • azgın — sf. 1) Azmış olan, azılı Azgın hayvanın yularını kavrayarak başını alabildiğine havaya kaldırdı. H. Taner 2) Çabuk iltihaplanan, yarası hemen kapanmayan (ten) 3) Çok yaramaz (çocuk) 4) Cinsel istekleri aşırı olan 5) Coşmuş, taşmış Azgın su. 6)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hâkim — sf., Ar. ḥākim 1) Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren, egemen Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti. A. Gündüz 2) Başta gelen, başta olan, baskın çıkan 3) Duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen (kimse) Bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kantarma — is. Azılı atları zapt etmek için dillerini bastıracak biçimde yapılmış demir araç Gururu okşanılan bir erkek ise ağzına kantarma geçirilmiş bir küheylan kadar âcizdi, elinizde esirdir. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pranga kaçağı — is. Azılı haydut …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”